2026 FIFA Dünya Kupası’nın mesken sahiplerinden ABD ile 7 Haziran’da Connecticut eyaletinin Hartford kentinde özel maçta karşı karşıya gelecek A Ulusal Futbol Takımı’nın başarılı savunmacısı Merih Demiral, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) özel açıklamalarda bulundu. Kampta her şeyin âlâ gittiğini belirten Merih Demiral, “Her şey yolunda. Herkeste tatlı bir yorgunluk var. Dönem sonu olduğu için olağan. Herkes burada olduğu için çok memnun. Tertip hoş, her şey hoş. Her şey yolunda diyebilirim” sözlerini kullandı.
ABD’de hazırlık maçları oynamalarının kendilerine kıymetli bir deneyim olacağına değinen Merih, “Bizim için büyük bir baht. Amerika’da bu maçları oynamak bizim için deneyim olacak. Meksika ile de tarihte birinci maçımız olacak. Dünya Kupası öncesinde de büyük bir deneyim olacak. İnşallah en güzel biçimde değerlendiririz” kelamlarını kullandı.
‘O İKİ MAÇ MUKADDERATIMIZI BELİRLEYECEK’
Dünya Kupası elemelerinde deplasmanda Gürcistan ve iç alanda oynanacak olan İspanya maçlarının değerine değinen 27 yaşındaki ulusal futbolcu, “Önümüzde Dünya Kupası elemeleri var. Orada güçlü maçlarımız olacak. Birinci iki maç çok değerli. Deplasmanda Gürcistan ve konutumuzda İspanya. O iki maç bahtımızı belirleyecek. O yüzden en yeterli formda hazırlanacağımızı ve en uygun sonuçları alacağımıza inanıyorum. Alışılmış ki İspanya’nın çok güçlü bir takımı var. Gürcistan’ın da son yıllarda yükselen bir grafiği var. Hoş maçlar olacak. Biz Dünya Kupası’na katılmak için elimizden geleni yapacağız” dedi.
Gruplarında İspanya yerine Hollanda’yı tercih edeceklerini fakat İspanya ile oynamanın da hoş olacağını lisana getiren Merih, “Hepimiz keşke Hollanda olsaydı diye içimizden geçirdik. İspanya’nın olması da başka hoş oldu. Şu anda İspanya formda. Biz onlara oyunumuzla en âlâ biçimde karşılık vereceğiz. O da hoş bir maç olacak” tabirlerini kullandı.
‘AVRUPA ŞAMPİYONASI’NDA HOŞ GÜNLER YAŞADIK’
EURO 2024’teki yaşananlardan bahseden Merih Demiral, “Takım olarak çok hoş bir Avrupa Şampiyonası geçirdik. Çok hoş günler yaşadık. Daha düzgününü yapabilirdik. Lakin ilerleyen turnuvalarda çok daha başarılı olacağımızı düşünüyorum. Ben de çok fazla konuşuldum. İz bıraktığımı düşünüyorum. Hak etmediğim bir ceza aldım. Yaptığım işaret milletimizin, Türklüğün sembolü, dünyada yaşayan bütün Türklerin sembolü. Benim makûs bir niyetim yoktu. Bu işaret siyasi bir işaret değil. Herkesi, Türklüğü, bütün milletimizi kapsayan bir işaret. Hak etmediğimiz bir ceza aldık lakin çok hoş anılarımız oldu Avrupa Şampiyonası’nda. Bu türlü anılar biriktirdiğimiz için çok memnunum. Eminim ki ilerleyen turnuvalarda çok daha güzel anılar biriktireceğiz” dedi.
‘TÜYLERİM HALA DİKEN DİKEN OLUYOR’
Merih Demiral, Bolu’da kendisi için heykel yapılmasından ötürü keyifli ve gururlu olduğunu lisana getirdi. 27 yaşındaki futbolcu, “Çok memnun ve gururluyum. Milletimiz bunu gördü ve bana büyük dayanak oldular. O yüzden tüylerim hala diken diken oluyor. Bu benim için çok kıymetli. Yıllar geçse bile unutmayacağım bir şey. Bolu’da heykelimizi ziyarete gittim. O yalnızca benim heykelim değil. Türklüğün sembolü olduğu için yıllar sonra bile hatırlanacak bir şey. Çok keyifli ve gururluyum” halinde konuştu.
‘DURAN TOPLARDA TEHLİKELİ BİR TAKIMIZ’
Duran toplarda tehlikeli bir kadro olduklarına dikkat çeken Merih, “Bizim orta açan ayaklarımız çok uygun. Arda olsun, Hakan Abi olsun. Bazen Orkun. Çok düzgün orta açıyorlar. Biz de bunları Selçuk hoca önderliğinde çok yeterli çalışıyoruz. Çok çalışıyoruz. Bunun karşılığını da aldık. Almaya devam edeceğiz diye de düşünüyorum. Duran toplarda tehlikeli bir ekibiz. Bizim için çok büyük bir avantaj. Bazen ataktaki futbolcularımız gol atamıyor lakin bazen bir duran topla o maçı çözebiliyorsunuz. Bizim için avantaj” kelamlarını kullandı.
‘TECRÜBELERİMİ HER VAKİT AKTARIYORUM’
Tecrübelerini her vakit genç oyunculara aktardığını belirten 27 yaşındaki stoper, “Buradaki kadro arkadaşlarıma yardımcı olmaya çalışıyorum. Gerektiğinde konuşuyoruz. Zati daima birlikteyiz. Deneyimlerimi her vakit onlara aktarıyorum. Biz daha deneyimli olduk artık. Herkes birbirine hem saha içinde hem saha dışında yardımcı oluyor. Herkes birbirini dinliyor ve saygılı. O çok kıymetli bence. Ben bu grubun bir modülü olduğum için çok memnunum. Herkes elinden gelenin en düzgününü yapmaya çalışıyor. Bu da bizi âlâ etkiliyor” kelamlarını lisana getirdi.
‘MİLLİ EKİP BENİM İÇİN HER ŞEYDEN ÜSTÜNDÜR’
Milli kadronun her şeyin üstünde olduğunu aktaran Merih, kelamlarını şu sözlerle sürdürdü:
“Ben ulusal grubun, ulusal armanın, bu bayrağın manasını anlatıyorum her vakit. Ulusal ekipte oynamak benim için her şeyden üstündür. Ben bunu genç kardeşlerimize aktarmaya çalışıyorum. Bu bence çok değerli. Onlar aslında ulusal formanın kıymetini biliyor her vakit. Bunu bilmek, bu kıymetlere sahip çıkmak her vakit çok değerli. Zati bunu bildikten sonra alana çıktığımız vakit en düzgün performansımızı veriyoruz. Ben kardeşlerimle daha çok bu bahiste konuşuyorum.”
‘AVRUPA’DA OYNAYAN FUTBOLCULARIMIZI İZLEDİKÇE GURURLANIYORUM’
Avrupa’ya erken yaşta gitmenin daha güzel olacağını söyleyen Merih, “Ben Avrupa’da oynayan futbolcularımızı izledikçe gururlanıyorum. Hakikaten bizi çok güzel temsil ediyorlar. Ben bunun öncülerinden biri olduğum için çok memnunum. Ben 17-18 yaşında gittim. Yaş bence fark ediyor. Daha evvel giderseniz Avrupa’da kendinizi geliştirme fırsatınız oluyor. Zira orada eğitim ve bakış açısı sahiden farklı. Onları orada canlı görebilmek herkese nasip olmuyor. İnşallah daha çok Türk futbolcu Avrupa’ya masraf ve bizi en düzgün formda temsil eder. Bu ulusal ekip için de çok önemli” tabirlerini kullandı.
‘HOCANIN TAKTİKLERİ MAÇTAN MAÇA DEĞİŞİYOR’
A Ulusal Futbol Ekibi Teknik Yöneticisi Vincenzo Montella’nın her maça farklı taktikle ekibi hazırladığını lisana getiren Merih Demiral, “Hocanın taktikleri maçtan maça değişiyor. Bence o taktiği gruba çok güzel aşılıyor. Mesela Avusturya maçında ya da öbür maçlarda daima farklı taktiklerle çıktık. Bunu anlatmak çok kolay değil lakin hoca bunu bize çok yeterli aktarıyor. O yüzden şanslıyız. O taktiği en güzel biçimde anlayabiliyoruz ve alana yansıtabiliyoruz. Defans olarak hocanın bizden maçtan maça değişen prensipleri var. Benimsediği, her maç istediği prensipleri de var. Biz bunu çok uygun anlıyoruz. Toplantılarda da bize anlatıyor. Oyuncular değişse bile herkes o prensibe sağdık kalıyor” kelamlarını sarf etti.
‘İNŞALLAH DÜNYA KUPASI’NA KATILIRIZ VE BU HASRETİ SONLANDIRIRIZ’
Dünya Kupası’na katılmanın değerine vurgu yapan 27 yaşındaki futbolcu, “A Ligi’nde uğraş edeceğimiz için çok memnunuz. Bizim hak ettiğimiz yer orası ve sonunda oraya ulaştık. Bunun sonunda Uluslar Ligi kupası da var. Ben gidebileceğimiz yere kadar gidebileceğimizi düşünüyorum. Çok büyük avantaj bizim için. Dünya Kupası hem milletimiz hem bizim için çok değerli. İnşallah en yeterli performansımızı göstererek Dünya Kupası’na katılırız ve bu hasreti sonlandırırız. Bizim en büyük amacımız bu” dedi.
‘BİZİM KADROMUZDA ÇOK BAŞKAN VAR’
Merih Demiral, ulusal kadroda çok fazla başkan futbolcu olduğunu belirtti. Merih, “Lider olmak yalnızca saha içinde değil saha dışında da çok büyük bir etken. Bizim grubumuzda çok önder var. Hakikaten birbirini tamamlayan, dinleyen bir futbolcu kümesi var. O yüzden liderlik vasfı çok değerli. Bazen saha içinde sıkıntı durumlarda başkan oyuncuya bakıyorsunuz. Ondan feyz alıyorsunuz. Bence bizim grubumuzda da o denli çok oyuncu var. O yüzden çok şanslıyız. Futbolda bilhassa hem saha içinde hem saha dışında bu misyonu üstlenmek güç. Lakin çok çok önemli” formunda konuştu.
‘ASYA ŞAMPİYONLAR LİGİ’Nİ KAZANAN BİRİNCİ TÜRK FUTBOLCU OLMAK BANA NASİP OLDU’
Asya Şampiyonlar Ligi’ni kazanan birinci Türk futbolcu olan Merih Demiral, “Asya Şampiyonlar Ligi’ni kazandığım için çok keyifli ve gururluyum. Birinci Türk futbolcu olmak bana nasip oldu. Bu tecrübesi yaşamak ve kupayı kaldırmak çok büyük mutluluktu. Gururluyum zira ülkemiz dışında insanları memnun etmek, onların hedeflediği bir şeyi kazanmak beni gururlandırıyor. Ülkemizin dışında bu türlü şeyleri yapmak beşere başka bir gurur katıyor. İnşallah başka futbolcu arkadaşlarımı da çok daha âlâ kupalar nasip olur. Ben Avrupa’da birçok kupa kazandım. Artık Asya’da da bu kupayı kazanmak çok başka bir gurur benim için. İnşallah daha birçok kupalar kazanırız” değerlendirmesin bulundu.
27 yaşındaki ulusal futbolcu kelamlarını şu sözlerle sürdürdü:
“Tabii ki Suudi futbolu çok gelişiyor. Çok daha genç ve büyük futbolcular geliyor. Benim gittiğim vakte nazaran oradaki futbol gelişiyor. Avrupa’daki üzere bir futbol inşa etmeye çalışıyorlar. Dünya Kupası’na konut sahipliği yapacaklar ve o vakte kadar liglerini geliştirmek istiyorlar. Oradaki ligin kalitesi her geçen gün artıyor. Bunu esasen görüyoruz. Bence ligin kalitesi daha da artacak. Orada bulunduğum için çok memnunum. Avrupa futbolu her vakit hoş, orada bulunmak her vakit düzgün. Benim geleceğim bilinmeyen ancak Suudi Arabistan’da memnunum. Gelecek ne getirir bilemeyiz fakat her vakit amaçlarımız ve hayallerimiz var.”
‘PORTEKİZ’E GİTTİĞİMDE LİSAN BİLMİYORDUM’
Portekiz Ligi’ne transfer olduğu periyotta çok zorlandığının altını çizen Merih, “18 yaşımda Portekiz’e gittiğimde lisan bilmiyordum. Ailemden uzakta çok zorlandım. Hiç bilmediğim bir ülke, hiç bilmediğim beşerler. Lisan olarak da hiçbir şey bilmediğim için çok zordu. O benim için çok zordu diyebilirim” sözlerini kullandı.
Defans oyuncusu için konum bilgisinin değerine değinen ulusal futbolcu, “Genç yaşta aldığınız eğitim çok fark ediyor. O anda öğrendiğiniz şeyleri ilerleyen yıllarda alana yansıtmanız daha kolay oluyor. Yıllar geçtikçe öğrenmesi daha sıkıntı. Bilhassa defans oyuncusu için konum bilgisi. Birinci yurtdışına gittiğimde bunu bana söylemiştiler. Ben 17-18 yaşında değil de 22 yaşında gitseydim tahminen de çok daha farklı olacaktı. Benim 20-21 yaşında İtalya’da büyük kadroda ve büyük hocalarla oynama fırsatım oldu. Orada bile her gün bana taktik anlatıyorlardı. Defans oyuncularının her vakit kendilerini geliştirmeleri ve hocalarını dinlemeleri lazım. Konum bilgisi çok değerli. Ne kadar kendilerini geliştirirler ve çalışırsalar onun meyvesini alırlar” kelamlarını sarf etti.
Kendisini 3 söz ile tanımlaması istenmesi üzerine Merih, “Cesaret, sertlik ve nerede ne vakit duracağını düzgün bilen” tercihlerini yaptı.
Merih Demiral’ın takımın ‘En’lerindeki seçimleri ise şu isimler oldu:
En eğlenceli: İrfan Can Kahveci, Hakan Çalhanoğlu, Kerem Aktürkoğlu
En uykucu: Orkun Kökçü
En çok yemek yiyen: Barış Alper Yılmaz
En heyecanlı: Zeki Çelik
En esprili: Ben
‘MİLLETİMİZİN BAYRAMINI KUTLUYORUM’
Son olarak Kurban Bayramı’nı kutlayan Merih Demiral, ”Öncelikle en içten dileklerimle milletimizin bayramını kutluyorum. Doğal ki ailemizden uzağız. Alışık olduğumuz bir durum ancak nitekim sıkıntı. Ulusal forma altında olduğumuz için memnunuz. Buraya severek, koşarak geldik. Bunun eksikliğini hissedebilirsiniz fakat bayramda sevdiğimiz inşalarla, kardeşlerimizle birlikteyiz. Biz her vakit yeterli taraftan bakıyoruz. Türkiye’deki ve tüm dünyadaki Türk vatandaşlarının, Müslüman vatandaşların bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. İnşallah kaç hoş bayramlara. Hepimizin bayramı mübarek olsun” diyerek kelamlarını noktaladı.
