Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından, Cumhurbaşkanlığının vizyonu doğrultusunda ve 11’inci Kalkınma Planı kapsamında yürürlüğe konulan Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi çerçevesinde hazırlanan “Eğitimde Yapay Zekâ Siyaset Evrakı ve Hareket Planı (2025-2029)” yürürlüğe girdi. Ulusal Yapay Zeka Stratejisi çerçevesinde hazırlanan “Eğitimde Yapay Zeka Siyaset Belgesi”nin tanıtım programı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in katılımıyla Ankara’da MEB Şura Salonu’nda gerçekleştirildi. Programda konuşan Bakan Tekin, belgenin yalnızca bir teknolojik strateji değil, tıpkı vakitte Türkiye’nin medeniyet bedelleriyle inşa ettiği bütüncül bir eğitim ıslahatı olduğunu söyledi. Açıklamasında eğitimin, “anlam ve idrakin inşa edildiği” bir iklime dönüştürülmesini hedeflediklerini belirten Tekin, yapay zekânın insanı merkeze alan bir perspektifle kullanılmasının ehemmiyetine dikkat çekti. Bakan Tekin konuşmasında şunları söyledi:
40 AKSİYON ADIMI BELİRLENDİ
“2025-2029 yıllarını kapsayan Eğitimde Yapay Zeka Siyaset evrakımız, ülkemizin dijital çağda eğitime bakışını ortaya koyan bütünlüklü ve kararlı bir duruş metnidir. Doküman kapsamında öğretmen eğitimi, öğrenci okuryazarlığı, etik, unsur ve müfredat uyarlamaları üzere çok boyutlu bir çerçevede 4 amaç, 15 siyaset ve 40 aksiyon adımı belirledik. Bir yandan seçmeli derslerle ortaokul ve lise öğrencilerimizi erken yaşlardan itibaren şuurlu bir dijital geleceğe hazırlarken, öteki yandan öğretmenlerimize yönelik hizmet içi eğitimler ve rehber malzemelerle bu süreci daha da derinleştirdik. Öğrencilerimizin bilgilerinin korunması, ayrımcılığın önlenmesi, algoritmaların şeffaflığı ve karar süreçlerinde hesap verebilirlik bizim asla vazgeçemeyeceğimiz temel unsurlar olacaktır.
TARİHİ KIRILMA NOKTASI
Bu toprakların irfan geleneğiyle temas etmeyen, kozmik ile yerelin bağını gözetmeyen, insanı manadan çok ölçüye indirgemeye çalışan bir anlayış, eğitim siyasetlerimize uzun müddet hükümran oldu. Çocuklarımızın kalbiyle zihni ortasında bir bağ kurulamıyor, eğitim hayatla barışık bir perspektif arz etmiyordu. Türkiye, büyük bir zihniyet dönüşümüne de imza attı. Bilginin ezberlenmediği, mananın ve idrakin inşa edildiği bir iklimi tesis etme gayreti içerisinde olmaya uğraş ettik. Türkiye Yüzyılı Marif modelimiz de bu zihniyet dönüşümünün sistematik bir karşılığı oldu.
ÇOCUKLARIMIZ DİJİTAL ÇAĞDA KAYBOLMAMALI
Temel maksadımız, dijital çağın gerekliliklerine ahenk sağlayabilen, birebir vakitte fikri derinliği, ahlaki sorumluluğu ve medeniyet idrakini kuşanmış bireylerden oluşan bir kuşağı daima birlikte inşa etmek. Sorumluluğumuz çocuklarımızın dijital çağda kaybolmamalarına, kendi bedel dünyalarıyla, kendi tarihi hafızalarıyla bu çağı inşa etmelerine imkan sunmak. Yapay zeka çağında ülkemizi bağımlı değil, bağımsız, edilgen değil, özne olan bir ülke olarak hayal ediyoruz. Kod yazabilen lakin birebir vakitte o kodun hangi niyetle, hangi emelle üretildiğini sorgulayabilen evlatlar yetiştirmek zorundayız.
MİLLİ PAHA, KOZMİK BİLGİ
Eğitimde yapay zeka siyaset evrakımız 2025-2029 devrinde atacağımız her adımı yarının Türkiye’sini inşa edecek kuşakların yetişmesi ismine stratejik bir çerçeveye kavuşturmuştur. Ulusal değerlerimizle yoğrulmuş, üniversal bilgiyle donanmış, dijital çağın imkanlarını hakkıyla kullanan lakin istikametini kendi medeniyetinden alan bir gençlik. Bizim muradımız, maksadımız, inancımız budur.”
